Çanakkale Savaşı: Ateş Altında Komuta
Başta Mustafa Kemal olmak üzere Türk komutan ve askerleri karşısında hezimete uğradıkları Gelibolu’dan hızlıca ve sessizce kaçan Batılı devletler, o gün bugündür şu sorunun cevabını arıyor: Tarihin gördüğü en büyük ateş gücüne sahip bir donanma tarafından desteklenen koskoca İngiliz ordusu ile müttefikleri, "Avrupa’nın hasta adamı” olarak nitelenen ve henüz iki yıl öncesinde küçücük Balkan devletleri karşısında büyük bir bozgun yaşayan Osmanlılar karşısında neden yenildi?
1915’ten bu yana geçen yüz yılı aşkın sürede yayınlanan çok sayıda resmi yayında, kurmay etüdünde ve tarih araştırmasında bu soruya stratejik ve taktik düzeyde değerlendirmeler içeren çeşitli yanıtlar verildi. Elinizdeki kitap ise Çanakkale Savaşı’nın operatif düzeyine, yani esas olarak sahra ordusu ve kolordu seviyesine odaklanıyor. İki tarafın harekât komutanlarının nasıl karar aldıklarını; amaçlar, yollar ve araçlar arasında nasıl bir denge kurduklarını; sonucu nasıl etkilemeye çalıştıklarını analiz ediyor.
Asker kökenli bir harp tarihçisi olan yazar Edward J. Erickson, Çanakkale Savaşı’nı Osmanlı Ordusu’nun muazzam bir zafer kazandığını, çünkü İngiliz komutanlar ısrarla yetersiz varsayımlara dayanan kararlar verip harekâtların koordinasyon ve icrasını astlarına bırakırken, Osmanlı komutanlarının operatif düzeyde onlardan çok daha etkili bir komuta-kontrol bilgisi ve uygulaması sergilediklerini ortaya koyuyor.