Gömülü Şamdan
Süleyman’ın tapınağından çıkan, Yahudilerin kutsal emaneti yedi kollu şamdanın 455 yılında Roma’yı yağmalayan Vandalların eline geçmesi, kentin Yahudi cemaatinde şok etkisi yaratır. Cemaatin yaşlıları, olan biteni gelecek kuşaklara aktarması için o sırada yedi yaşında olan Benjamin’i de yanlarına alarak kutsal Menora’yı denizaşırı yolculuğuna uğurlarlar. Seksen yıl sonra aynı Benjamin, şamdanı Yahudilere geri vermesi için İmparator İustinianos’a yalvarmak üzere Bizans’a gider. İustinianos’un Kudüs’teki bir Hıristiyan kilisesine gönderdiği şamdan, orada kaybolmuştur. Ancak Zweig Gömülü Şamdan’da söylenceye bir gün yeniden kavuşma umudu barındıran bir final atfeder.
Stefan Zweig (1881-1942): Roman, şiir, öykü, deneme ve oyun gibi farklı türlerde yetkin ürünler veren yazar, Viyana’da doğdu. Yaşamı boyunca Avrupa’nın hızlı değişimine tanıklık etti. 1913’te Salzburg’a yerleşti. 1934’te Nazilerin baskısı yüzünden bu kentten ayrıldı. Önce İngiltere’ye, 1940’ta da Brezilya’ya göç etti. 1942’de karısıyla birlikte intihar etti. Psikolojiye ve Freud’un öğretisine duyduğu ilgi onu derin karakter incelemelerine götürmüştü. Önemli denemeleri arasında Balzac, Dickens ve Dostoyevski’yi konu aldığı Drei Meister (1920; Üç Büyük Usta);
Hölderlin, Kleist ve Nietzsche’yi incelediği Der Kampf mit dem Dämon (1925; Kendileriyle Savaşanlar) ile Casanova, Stendhal ve Tolstoy’la ilgili Drei Dichter ihres Lebens (1928; Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar) sayılabilir. Yazara ün kazandıran bir başka yapıtı Sternstunden der Menschheit’tır (1928; Yıldızın Parladığı Anlar). Zweig ayrıca Joseph Fouché, Marie Antoinette ve Mary Stuart’ın nesnellikten çok sezgiye dayanan biyografilerini yazmıştır. Çok sayıda yapıtı arasında Verwirrung der Gefühle (1925; Karmaşık Duygular) adlı bir öykü kitabıyla Ungeduld des Herzens (1938; Sabırsız Yürek) adlı bir psikolojik romanı da mevcuttur.